-
1 نقل
Iنَقَل1. örenAnlamı: eski yapı veya şehir kalıntısı2. döküntüAnlamı: dökülmüş, saçılmış şeyler3. enkazAnlamı: yıkıntı, döküntü4. molozAnlamı: yapı döküntüsüIIنَقَلَ1. atmak2. aktarmakAnlamı: bir dilden bir dile nakletmekنَقْل1. transportAnlamı: taşımacılık2. taşımacılıkAnlamı: nakliyecilik3. sevkAnlamı: gönderme4. nakliyeAnlamı: taşıma işi5. nakliyatAnlamı: taşıma işleri6. taşımaAnlamı: taşımak işi7. tercümanlıkAnlamı: çeviricilik8. transferAnlamı: bir yerden başka yere götürme9. tercümeAnlamı: çevirme10. taşımak11. nakilIVنُقْلçerez -
2 عتل
См. также в других словарях:
taşımak — i 1) Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. S. F. Abasıyanık 2) Üstünde bulundurmak Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı. Y. K. Beyatlı 3) Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… … Çağatay Osmanlı Sözlük